Ne o; kopyanız yapılır diye ödünüz mü kopuyor? Hala kadere karşı koyulabileceğini mi düşünüyorsunuz? Boş verin , yakında alışırsınız. Siz hep eşinizin benzerinizin olmadığıyla övünürdünüz ya; işte o tavırlarınızı artık rafa kaldırmanız gerekecek. Zira bir sabah uyandığınızda karınızı bir kopyanızın kolunda, otomobilinizi bir başka kopyanızın altında görebilirsiniz. Sonra “Bu bir karabasan!” diye kırk defa tekrarlarsınız da yine de gerçekleri değiştiremezsiniz.
Karınızı, otomobilinizi ve belki işinizi kopyalarınıza kaptırdıysanız, bu işin kötü yanı. Pekiyi, kopyalamanın hiç mi iyi yanı yok? Mesela Hilmi Ağa’nın biricik kızının karnındaki şişlik yüzünden köyde artık eskisi gibi namus cinayetleri işlenmeyecek. Köyün muhtarı, çobanı, delisi, imamı kızcağızdaki şişkinliğin müsebbibi olarak gösterilip öldürülemeyecekler. Kız bu haltı pekala tek başına da işleyebileceğinden yalnızca kızın katli köy namusunun pür-i pak edilmesi için kifayet edecektir.
Kopyalamadan ne kadar korkarsak korkalım, insanoğlu doğanın mümkün kıldığı ve gücünün yettiği her türlü eylemi gerçekleştirmedi mi? Havva Ana’mızın yasak elmayı yemesinden, Amerika’nın atom bombasını atmasına kadar ki suç listemiz bayağı kabarık. Yani insanoğlu olarak sabıkalıyız. Yani yeni bir suç işlemeye de meylimiz var. Anlaşılan o ki, sıradaki icraatımız, şu kopyalama hadisesinin insanda denenmesi olacak.
Yunus Emre’nin şu şiirini çok manidar buluyor ve “Acaba Yunus, yıllar önce gelecekte bir gün kopyalama yapılacağını tahmin mi etmişti?” diye soruyorum.
Beni bende demen
Bende değilim
Bir ben vardır bende
Benden içeri…
Kim bilir belki de kopyalama tekniği, ideoloji veya futbol takımı farkından dolayı birbirlerini öldüreceklerini haykıran insanların, ölecek kadar da cesur modellerini peydahlamada kullanılır. Olur ya kopyalama belki de siyasi alanda gerçek yerini bulur.Siyasi liderlerin laf, gaf ve laf-ı güzaf yapanları yerine icraat yapmaya daha yatkın olarak üretilmiş tipleri halkın hizmetine sunulur.
Vaziyet bu merkezde ilerlerse başımıza bir şey yağacak ve ben bunun taş olmasından korkuyorum. Haydi hayırlısı…